Herkese merhaba! Nil’i tanımayan yoktur diye düşünüyorum içimizde. Ama herkesin onun çok yönlülüğünden uğraştığı her işten haberdar olmadığını varsayıyorum.
Çünkü ben bir gün Youtube’da Nil’in Ted konuşmalarına rastlamadan önce onu sadece sıra dışı bazen de komik şarkı sözlerinin yazarı bir sanatçı zannediyordum (bu kısım benim cahilliğim tabii ki). O konuşmalarını dinledikten sonra biraz daha yakından takip ettim Nil’i. Takibim sırasında yazılarını okudum şarkılarını daha yakından dinledim. Örneğin Pırlanta şarkısındaki:
'Bu kız mal mülkü naapsın? çalışır yapar
Yüreğin kaç karatmış? bu kız onu sorar'
dizelerinin arkasında gösterdiği güçlü kadın figürünü sevdim.
En son Youtube’da Kelebeğin Hayat Sırları- Gençliğime Sevgilerle diye bir videosuna denk geldim ve arka arkaya üç kez izledim videoyu.
Bana çok ilham verdi, ‘Allah’ım bu kız ne kadar güzel konuşuyor yine’ dedim içimden ve ilk dışarı çıkışımda kitabı aldım.
Biraz kitaptan bahsedecek olursam parça parça yazılardan oluşuyor. Bu kitaba kişisel gelişim kitabı demek haksızlık olur çünkü ben o tarz kitapları okurken hem çok sıkılırım hem de ‘ne yani ben bunları okuyacak kadar özgüvensiz miyim?’ diye kendimle çatışırım (çok saçma biliyorum ama huyum bu). Ama Kelebeğin Hayat Sırları’nı okurken her bir cümlesinden keyif aldım içim sevgiyle dola dola okudum. Hatta iki sayfasını koparıp duvarıma astım bir sayfasını koparıp masamın üstüne koydum. Kafamın içinde hayata isyan bayraklarını salladığım vakit kaldırdım kafamı onları okudum.
Uzun lafın kısası ben bu kitabı çok sevdim. Nolur siz de okuyun. :)
Ayrıca bunu görme olasılığının düşüklüğüne rağmen Nil’e yalnızca böylesine güzel kalpli bir insan olduğu için teşekkür etmek istiyorum çünkü şuan oluşan düşüncelerimin çoğunun şekillenmesinde en büyük paylardan biri ona ait. Ve zaman zaman aklıma küçük bir oğlu olduğu ve onun gibi bir kadının tam da toplumun ihtiyaç duyduğu karakterde bir erkek kazandıracağı için çok mutlu olduğum geliyor.
Var ol Nil.
~
''Küçücük, minnacık asansörlerde, metrolarda, kaldırımlarda, bekleme odalarında dilsizmiş gibi yapmamız saldırgan, kaba hatta delice değil mi?''
''Küçücük, minnacık asansörlerde, metrolarda, kaldırımlarda, bekleme odalarında dilsizmiş gibi yapmamız saldırgan, kaba hatta delice değil mi?''
Gençliğime Sevgilerle’yi şuradan seyredebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder