Herkese merhaba!
Sınavlarımdan dolayı uzun zamandır rahat bir kafayla kitap okuyamaştım bu sebepten sınavlarım biter bitmez kitaplara sarıldım.
Utançla söylüyorum ki ilk Livaneli kitabımı nihayet okudum.
Ve Livaneli’yle ilk tanışmam ‘Kardeşimin Hikayesi’ ile oldu. İşin aslı kitapla ilgili söyleyebileceğim pek bir şey yok çünkü benim için olayın akışını takip etmekten çok sonunu merak ettiğim bir kitap oldu.
Konusuna gelecek olursak Ahmet dünyadan elini eteğini çekmiş bir emekli mühendis. Çok okuyor ve tek istediği sessiz sakin günlerini okuyarak geçirmek. Nitekim, bu sakin köyde zaten bir elin sayısını geçmeyen arkadaşlarından biri olan Arzu’nun faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi kasabadaki herkesin hayatını bir şekilde etkiliyor.
Sonuna gelecek olursak eğer Prestij’i izlememiş olsaydım beni şok edebilecek bir sondu ama izlediğim için beni çok da şaşırtmadı hatta biraz çekinerek söylüyorum az da olsa klişe buldum.
Elbetteki Livaneli’yi ve kalemini daha iyi anlayabilmek için diğer kitaplarını da okuyacağım muhakkak en kısa zamanda.
Sağlıcakla kalın :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder