Herkese merhaba.
Ben, 20 yaşında İstanbul’da tek başına yaşayan bir genç kızım.
Bunun ne demek olduğunu çoğunuz biliyorsunuz.
Bu, akşam karanlığı bastırdıktan sonra eve giderken geçmek zorunda olduğum karanlık sokakta yürürken önümden çok arkama bakarak yürümek demek.
Ya da gündüzleri gayri ihtiyari gülümseyip de karşı cinsten birine ‘umut’ vermemek adına yolda kaşlarını çatarak yürümek ve oturan bir erkek topluluğunun önünden geçerken kendini rahatsız hissetmek, hatta o ‘dar’ pantolonu giymemiş olmayı dilemek,
otobüste her saniye tetikte olmak ve karanlık bastırdıktan sonra yürüdüğüm kaldırımda karşıdan gelen yüzünü bile seçemediğim adamdan korkmak demek.
Tabiiki suçu İstanbul’a atmamak gerek. Bu yazıyı okuyan Türkiye’nin herhangi bir şehrinden herhangi bir kadının hissettikleri yukarıda yazanlar. Yani sadece İstanbul gibi aşırı kalabalık bir şehirde rastlanan olaylar ya da aşırı paranoyak olan benin kafasında uydurduğu hikayeler değil.
Bunlar kız kardeşinizin, karınızın, çocuğunuzun, annenizin, marketteki kasiyer kızın, üniversiteli genç kızın, iş yerindeki müdürünüzün, karşı komşunuzun, okuldaki öğretmenin, mahalledeki Ayşe teyzenin her gün maruz kaldığı korkular.
Bu saydıklarımın içinde şort giyenler de var, çarşaflı olanlar da.
Tek istedikleri ise her an kafalarının bir köşesinde taciz korkusu olmadan sokakta yürüyebilmek ve otobüste seyahat etmek yani aslında topluma karışabilmek.
Anlatmak istediğim artık biz kadınları rahat bırakın. Ama birinin karısı, kızı olduğumuz için değil bizlere bir birey olarak saygı duyduğunuz için. Çünkü bizim size duyduğumuz saygının bir annenin oğlu olduğunuz için değil de birey olmanızdan kaynaklı olduğu için.
Ya da bir kadına taciz içeren videoların, filmlerin veya fıkraların aslında komik değil aksine acınası ve tacizi meşrulaştıran iğrenç bir şey olduğunu bilmeniz için. Ve en en en önemlisi tacizden bizim kendimizi koruyabilmemizin bir sınırı olduğunun asıl olayın gerçekten sizde bittiğini anlamanız için.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine,
bu hasret bizim…
Nazım Hikmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder